23 Haziran 2008

Benim gibi devrimciye 'Git tribünde otur.' Dediler!....



evrimci jargonu ve yardımcısı Çeto’yla girdiği tartışmalarla, geçen sezonun en çok konuşulan karakteri oldu Muro

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde “Nalet olsun içimdeki insan sevgisine” repliğiyle tüm Türkiye’yi ekrana kilitledi. Hal böyle olunca dizinin yapımcıları Muro ve Çeto’nun hikayelerini sinema filmi yapmaya karar verdi. Bu röportajda aslında iki hayatı okuyacaksınız. Bir yanda devrimci Muro’nun geçmişini, hayallerini ve aşkını okurken, diğer yanda ona hayat veren Mustafa Üstündağ’ın yaş** tanıklık edeceksiniz.

Anadolu’nun kuş uçmaz, kervan geçmez ama etrafı insan sevgisiyle dolu ücra bir köyünde doğmuş Muro. Bir gün cevizleri bölüşme kavgasından muhtarın oğlunun kafasını yarmış ve kendisini dağda bulmuş. Komprador uşaklarına karşı profesyonel devrimci olmuş. Sonrası mı? Kendisini ezilen halkı için örgüte adamış. Ve ortaya izleyenleri gülmekten kırıp geçiren Muro çıkmış.


Muro’nun tek seçeneği örgüttü!

Muro nasıl bir çocukluk geçirdi?

Her ezilen halkın çocuğu gibi yokluklar, acılar içerisinde, Anadolu’nun ücra bir köyünde doğdum. Zaten nerde doğacaktım ki? Burjuva mıyım ben Brüksel’lerde Cenevre’lerde, adı sanı bilinen beş yıldızlı otel gibi hastanelerde doğayım! Bizde çocukluk olmaz. Doğarsın, büyürsün, ezersin yahut ezilirsin. Benim topraklarım çocukluğu yaşatmaz ama ölene kadar içinde o çocukluğu yaşatır. Misal ben, yedisinde nasıl bir Muro’ysam yetmişimde de o Muro olacağım.


Devrimcilik nasıl düştü içinize?

Topladığım cevizleri arkadaşlara dağıtmak isterken, egemen gücün köydeki temsilcisi muhtarın oğlu her zamanki gibi savaş halinde yenemediği beni masa başında yenmeye çalıştı. Bana “Sen vuramadın, cevizlerin hepsi benim” dedi. Oyunu kuran kurmuş. Sen ister vur, ister vurma, her zaman son söz işbirlikçi komprador uşağı muhtarın oğlunun... Ulan oğlum, cevizleri eşit olarak bölüşsek ve bütün köyün çocukları yese n’olur? Olmaz... Öyle mi? O zaman senin kafanı ceviz yapar, dağıtır, yeriz diyerek, taşı koydum kafasına...


Sonra ne oldu?

Ben ne bileyim muhtarın oğlunun kanı pekmez gibi akarken, bunun bir başkaldırı ilanı olduğunu... Sen misin Muro, muhtarın oğlunun kafasını yaran? Muhtarın oğluna yapılan eylem muhtara, yani devlete yapılmış kabul edildi. İlk defa bu yüzden dağa kaçarken, “Oğlum Muro, bu iş böyle gitmez, ya bu düzen değişecek ya da sen bu düzenin çarkları arasında ceviz gibi dağılıp gideceksin” dedim. Uzun çözümlemelerim sonucu profesyonel devrimci olmaya karar verdim!


Peki örgüte nasıl girdiniz?

Ne demek nasıl girdim? Nereye girecektim ya? Futbol kulübüne mi, dans kulübüne mi ya da lambada kulübüne mi gidip kıvırtma yapacaktım? Muro’ya tek seçenek kalmıştı. Örgüt! Peki hele bir sor? Neden?


Neden?

Bu soruyu çok sordum kendime. Yılların devrimciliğiyle şöyle çözümleyebildim: Orada bana, taktik bilgime, stratejik birikimime ve lider kişiliğime ihtiyaç vardı. Halkımın çocuklarını sahipsiz bırakamazdım.


Ama örgütle aranızda anlaşmazlıklar da oluyor...

Haksızlığın olduğu yerde Muro’nun başkaldırısı vardır. Ne yani örgütün metinleri ve liderleri kutsal mı? Örgüt olmuş basketbol takımı, beş kişi. Altıncıyı sahaya sürmüyorlar, üçlük sayı atacak benim gibi bir sürü devrimci var ama “Git tribünde otur” diyorlar. Yav gardaşım sayıyı çoğaltın bunu futbol takımı yapın ve 11’e çıkarın deriz. Cevap yok. Çünkü Muro kadroya girerse, emperyalistlerle şike olmayacak, teşvik primi alınmayacak, devrimci mücadele silahsız yapılacak, demokratik süreç işletilecek.


Peki sizin bir lideriniz var mı?

Liderden bahsediyorsak, Lenin, Mao, Marks’ı unutmamak lazım. Burjuva çocuğu olmasına rağmen, Marks’ın yoldaşı Engels’i de analım. İlk okumaya başladığımda hayretler içersinde kaldım, meğer muhtarın oğluyla yaşadığımız sorun sadece benim sorunum değil, bütün insanlığın sorunuymuş.


Muro’nun bir günü nasıl geçer?

Bir burjuva esprisiyle cevap vereyim: Az uyku, çok çalışma. Ha, ha, ha... Nalet olsun, bu burjuvalar kadar yalancı, sembollerle konuşan, popüler kültür kölesi insan grubunu ömrü hayatımda görmedim. Evet uykusuz kalıyorlar. Gardaşım o kadar gezersen, gündüz; kafelerde, brunchlarda, akşam; barlarda diskolarda dağıtırsan, tabii az uyursun. Ezilmiş halkımızı köle gibi çalıştırıyorlar, parasını bunlar yiyor. Neyse gelelim bana. Bir günüm kimi zaman baykuş gibi düşünceli, kimi zaman bir kanarya gibi cıvıl cıvıl neşeli geçiyor. Devrimci de sıradan bir insandır. Yani öfkesiyle, neşesiyle, hüznüyle ve tabii aşkıyla...


Aşk demişken, Muro’nun aşk hayatı nasıl?

Bir devrimci uykusuz, silahsız, yoldaşsız, aç, susuz kalabilir ama aşksız asla? Aşk, önce çocukluğumuzda ağzımıza aldığımız leblebi tozunu havaya umarsızca püskürtmektir... Siyah önlüğü giyip, lastik ayakkabıları ayağına çekip ilkokulun yolunu tuttuğunda ise, dört kişinin oturduğu sırada seni bir sürpriz bekliyordur. Adı da Fidan’dır..


Demek ilk aşkınızın adı Fidan’dı...

Fidan bir körpe ağaç, dağda yeşeren bir nevruz çiçeğiydi... Ama onun başına da her Fidan’ın başına gelen geldi. Muhtarın oğlu ödedi başlık parasını, kızı koluna taktı. Yani Fidan’ın köküne baltayı vurdu.


Peki Fidan’ı unutabildiniz mi?

Bu devrimci hayatım boyunca, nice ihanetleri, savaşları, mücadeleleri unuttum. Hâlâ o muhtarın oğlunun kolunda giderken, dönüp bana o kocaman siyah sıpa gözleriyle bakıp adeta Muro, beni bu zalimin ellerine verme diyen o anı unutamadım.


Sevdiğinizi muhtarın oğlunun kapmasına nasıl razı oldunuz?

Söz verdim, bundan sonraki Fidan’ları emperyalist, burjuva düzenine yedirtmeyeceğim. Yav şimdi benim niye yaramı deştiniz. Mecbur bir dörtlük, sekizlik aklıma geliyor: “Daşa verdim yanımı, toprak emdi kanımı, Azrail’e can vermezdim, canan aldı canımı. Oy dağlar, sümbüllü bağlar hey... Elinde altın şamdan, perdeyi kaldır camdan, al hançeri vur beni, ben usandım bu candan.”

Sinema filmi herkesi çok güldürecek

Muro’ya hayat veren Mustafa Üstündağ bugüne kadar pek çok dizi ve sinema filminde oynamış. Ama onun kariyerini zirveye taşıyan kahraman Muro olmuş. Oyunculuk, önümüzdeki sezon Muro filmiyle beyazperdede de izleyeceğimiz Üstündağ’ın çocukluk hayaliymiş...

Bir dizide oynadınız ve hayatınız değişti. Muro size ne kattı?

İşimi severek yaptım ve karşılığını aldım. Galiba doğru yerde, doğru zamanda ve doğru insanlarla karşı karşıya geldik. Muro’dan insan sevgisinin ne kadar değerli bir şey olduğunu öğrendim.


Muro sinema filmi oluyor. Nasıl bir film izleyeceğiz?

Cezaevinden çıkan Muro ve Çeto, devrimi köyden başlatmak için köylerine dönüyorlar. İlk planları evlenip yuva kurarak örnek birer devrimci olmak. Oysa muhtar Muro ve Çeto’yu hapisteyken iki Rus kadınla evlendiriyor. Muro ve Çeto’nun devrim ütopyalarını gerçekleştirebilmeleri için kadınları bulup boşanmaları gerekiyor. Bunun için İstanbul’a geliyorlar ve başlarına gelmeyen kalmıyor. Çözümlemesini asla yapamayacakları bir örgütle karşı karşıya kalıyorlar. Bu film insanları çok güldürecek.


Nerede büyüdünüz?

Mersin’de. Yazın sıcaktan üstümüz çıplak gezerdik. Zaten esmer olduğum için kapkara olurdum. Arkadaşlarım bana Kökler dizisinin zenci kölesinin adını takmıştı. Lakabım Kunte Kinte’ydi. Üç kişilik bir ailemiz vardı. Annem, babam ve ben. Ne yazık ki, ablamı 9 yaşındayken kaybettik.


Başınız sağ olsun. Ablanız neden vefat etti?

10 aylık bebekken ateşlenmiş, doktora götürmüşler. Menenjit teşhisi konmuş ve yanlış tedavi uygulanmış. Ablam 9 yaşına kadar bitkisel hayatta kaldı. Benim 5 yaşıma girdiğim sabah vefat etti. Ondan sonra da hiç doğum günümü kutlamadım.


Yaramaz bir çocuk muydunuz?

Sakınan göze çöp batar diye düşünerek ailem beni sokakta büyüttü. Ama geceleri odada yalnız kaldığım için kendi kendime kurmacalar üretip, hayali oyunlar oynuyordum. Bu da bir süre sonra gerçekmiş gibi oldu. Yalan söylemeye başladım. Ama bunlar pembe yalanlardı...


Oyunculuğunuzun temelleri o günlerde mi atıldı?

Oyuncu olmasam yalancı olacaktım galiba. (Gülüyor) Küçükken bana ne olacaksın diye sorduklarında “Hacı olacağım” derdim. Bir yerde beyaz elbiselerde hacı kafilesi görüp özenmiştim. Lisede oyuncu olmak istedim. Babamın çalıştığı cam fabrikasında kirvem tiyatro yapıyordu. Ona özendim ve oyuncu oldum.


Popüler olmak hayatınızda neleri değiştirdi?

Bu karakter bana çok şey kattı. Kötü yanı ise artık rahat olamamak. Deniz kenarı beni çok mutlu ediyor, ama lanet olsun cep telefonlarına kameraları yerleştirenlere ki, her yerde görüntüleniyorsunuz.


Annenizin size Muro diye seslendiği doğru mu?

Annem Muro’yu çok sevdi. Bana “Aaa Murom gelmiş” diyor. Annem benim en büyük hayranım.


Nalet olsun Çeto sevgime

Sizi hep Çeto’yla tartışırken görüyoruz. Ne olacak sizin sonunuz?

İşte bir muammanın ortasındayız. Her şeyi bilebilirim, çözümleyebilirim ama bu Çeto’nun ne yapacağını bırak ben, Kozmoz bile bilmiyor. Nalet olsun, Çeto kaygan bir balık, eline alırsın tutamazsın, suya atarsın ağını parçalar, olta atarsın ille o takılacak başka balığa bırakmaz. (Çeto duramıyor ve burada söze giriyor...)
Çeto: Aşkolsun başkanım, yani beni o kadar yaratık arasında balığa benzettin. Teessüf ederim...
Muro: İyi o zaman Çetin, sen kendini tanımla.
Çeto: Başkanım nasıl Muro kelimelere sığmazsa, Çetin de kelimelerle tarif edilemez.
Muro: Israr etsek Çetin?
Çeto: Israr derken başkanım?
Muro: Kafana sıktırtma Çeto, kendini anlat işte. Bak anan da okuyacak bunu.
Çeto: Anamın okuması yok ki başkanım.
Muro: Niye paraları tek tek biliyor, hele yüz bin lira diye yüz lira ver alıyor.
Çeto: Parayı bilir başkanım...
Muro: Neyse, bu röportajın konusu Çetin’in anası değil, ben Çeto’yu tarif edeyim. Nasıl Marks’ın Engels’i, Lenin’in Troçkisi, Fatih Terim’in Müfit’i, Fidel’in Che’si varsa, nalet olsun Muro’nun da bir Çeto’su var. Nalet olsun bu içimdeki insan sevgisine ki, bu Çeto Gundi’sini çok seviyorum.
Çeto: Teşekkür ederim başkanım...
B2L

Bikini değil gündem öldürecek



Didem yenge!

Kurtlar Vadisi'ndeki rolüyle hayatı değişen Didem Taslan, "Bikini giyerse diziden çıkartılacak" iddiasına yanıt vererek, "Dizideki kaderimi, bikini değil Türkiye'nin gündemi belirleyecek" dedi. Didem, dizinin meraklılarının kendisine "Yenge" demeye başladığını başladığını da söyledi.

Bikini değil gündem öldürecek
Memati'nin sevgilisini oynayan Didem Taslan'ın kaderini bikinili fotoğrafları değil Türkiye gündemi belirleyecek....

Kurtlar Vadisi'nde Memati'nin sevgilisi 'Gamze'yi oynayan Didem Taslan, bikinili yakalanırsa senaryo gereği öldürülerek, diziden çıkarılacağı haberleriyle gündeme gelmişti...

Haberleri yalanlayan Didem Taslan, "Gamze'nin yaşayıp yaşamayacağını bikini değil Türkiye gündemi belirleyecek" diyor. Türkiye'nin en çok tartışılan dizisi Kurtlar Vadisi'nde oynamayan oyuncu neredeyse kalmadı. Sık sık birileri ölüyor, diziye yeni bir oyuncu katılıyor. Dizinin en vazgeçilmez karakterleri bile senaryo gereği öldürülüp diziden çıkarılırken izleyici, karakterleri adeta gerçek kabul edip onlar için cenaze töreni bile düzenliyor. Dizideki oyuncu sirkülasyonu tartışılırken oyuncuların özel hayatları nedeniyle diziden çıkarıldığı ya da yapımcılarla anlaşmazlığa düştüğü için diziden uzaklaştırıldığı iddiaları da gündemden eksik olmuyor.
VADİ'DE ESEN AŞK RÜZGARLARI
Dizi bu sezona aşk ve ihanet dedikodularıyla başlamıştı. Polat Alemdar'ın yeni aşkını canlandıran Nefise Karatay'ın, gerçekte de Alemdar'ı oynayan ve dizinin yapımcısı olan Necati Şaşmaz'la birlikte olduğu, ancak Nefise'nin haberci Cüneyt Özdemir'le aşk yaşaması nedeniyle senaryo gereği öldürülüp kadrodan çıkarıldığı konuşulmuştu. Diziden çıkarıldığı için çok üzüldüğü söylenen Nefise Karatay'ın yakın arkadaşı Didem Taslan da dizide en sevilen karakterlerden Memati'nin sevgilisi Gamze'yi canlandırmaya devam etti. Dizideki en heyacanlı aşk Memati ile Gamze'nin aşkı oldu. Gamze'yi canlandıran Didem Taslan geçen hafta "Bikini giyerse ölecek" haberleriyle gündeme yansıdı.
'YENGE, AĞABEYİMİZ DUYMASIN'

"Memati'nin kendisini terk etmesi üzerine bileklerini kesen Gamze ölecek mi? Memati ne yapacak?" gibi sorularla sezona veda eden dizinin nasıl devam edeceği ve Gamze'ye ne olacağı belli değil. Haberleri reddeden Taslan, "Yapımcılardan böyle bir uyarı almadım. Bikini de giyerim dizide de oynarım" derken oyuncuların özel hayatına dikkat etmesi gerektiğini doğruluyor. Bunun sebebinin dizi karakterlerinin izleyiciler tarafından gerçekmiş gibi algılanmasına bağlıyor. Taslan'ın sokakta yürürken "Yenge! Memati ağabeyimiz burada olduğunu biliyor mu?" gibi tepkiler alması da dizinin ne kadar ciddiye alındığını ortaya koyuyor. Didem Taslan erkek kuzeniyle yolda yürürken bile eleştiriliyor.
'Poşetlerimi taşıyorlar!'


Kurtlar Vadisi, Didem Taslan'ın hayatını değiştirmiş. Mesela artık poşet taşımıyor. Alışveriş poşetleri 'Aman yenge Memati ağabeyimiz bizi öldürür, biz taşıyalım' diye elinden alınıyor....

* Bikini haberlerinin aslı astarı nedir?

Ben böyle bir açıklama yapmadım. Hatta şirket de sordu 'Söyledin mi böyle bir şey?' diye, 'Yok' dedim. Haberi yapan arkadaşın yorumu. Zaten takip edenler bilir, dizide herkes ya vuruldu ya kaza geçirdi... Her şey belirsiz. Çünkü yaz dönemine girdik, merak olsun ki; 2 ay sonra insanlar merakla ekran başına dönsünler. Kurtlar Vadisi'nin bir özelliği var: Kimin ne zaman başına ne geleceği belli olmaz. Ana karakterlerden biri de gidebilir. Böyle bir şey yok! Mayo kataloğu da çekebilirim. Ama işlerimde şirkete mutlaka soruyorum, işlerimi uygun görüp görmediklerine göre seçiyorum... Ben hayatım boyunca hep bikini giydim, podyumda çalışırken de giydim. Çok ortalıklarda dolaşmadım ama hiçbir zaman kaçma söz konusu olmadı. Bikini de giyerim, diziye de devam ederim...

* O zaman neden böyle bir söylenti çıktı?

Kurtlar Vadisi'ndeki karakterler gerçek gibi algılandıkları için uyulması, dikkat edilmesi gereken şeyler var. Ama bu anlamda zaten benim hayatım çok düzgün olduğu için bir sorunum yok.

* Ne olacak peki intihar eden Gamze'nin durumu?

Her şey belirsiz şu an... Bu neye bağlı? Tamamen onların kafasındaki senaryoya bağlı. Ben çekim yaparken yarın çekeceğimin ne olduğunu bile bilmiyorum. O kadar günlük geliyor ki... Çünkü gündeme göre yazılıyor. Çekim günü öğreniyorum ne olacağını. Eğer aşk baskın gelirse... Bu aşk baskın gelmeli... Bir de bizim sitemizde yorumlara bakıyorlar, kim ne kadar sevilmiş, kime insanlar düşkün. Gelen gündeme göre... 1 ay içinde kimin devam edeceği, etmeyeceği belli olacak.

* Dizide Gamze bir manken-oyuncu. Mafya ve manken ilişkileri de gündemde...

Kim hayatta sahiplenilmek istemez ki, hangi kadın reddeder? Ama ben duygusalım, daha soft olsun isterim...

* Gamze ve Memati aşkında Tuğba Özay olayına gönderme var mı?

Hayır kesinlikle yok. Memati her kadını beğenmeyecek bir erkek. O yüzden gözönünde olan, herkesin beğendiği dikkat çekici bir kadını seçiyor kendisine. Bu yüzden kadının mesleği manken ya da oyuncu olmuş olabilir.

* Yanınızda bir erkekle gördüklerinde verilen tepkiler özel hayatınızı nasıl etkiliyor?

Bu benim işim ve işim önce gelir, istemeyen gider.

'Yanımda erkek görseler bile sitem ediyorlar'



Bu benim hayatımın en önemli projelerinden biri,benim hayalim. Oyunculuk benim ruhumda var,oyunculuk için yaratılmışım. Bu dizinin şöyle bir olayıvar: Yaş, cinsiyet, meslek ayrımı gözetmeden herkesizliyor, bırakın izlemeyi bu diziyi gerçek hayat gibi yaşıyorlar. Bunu bana söylediklerinde inanmamıştım,içine girince gördüm. İnsanlar daha önce de tanıyorlardı ama şimdi Gamze Didem Taslan oldum. Bir yere gidiyorum; "Yenge, Memati ağabeyimiz biliyor muburaya geldiğinizi?" diyorlar."Bilmese ne olur?" diyorum,"Olur mu?" diyorlar. "Mematiağabeyimiz bizi öldürür alayım poşetleri" diye poşetlerimi taşıyorlar. "Gamze yenge; bileklerin iyileşti mi, hastaneden ne zaman çıktın?"diyorlar. Kurtlar Vadisi o kadar önemliymiş ki bunuşimdi anlıyorum. Ama hiç şikayetçi değilim.

Memati Aşık oldu



Dizide Polat Alemdar'ın sağ kolu olan Memati karakteri, agresif ve uyuşturucuyu bırakmaya çalışan bir mafya adamı.

Sharon Vadi'de



Kurtlar Vadisi'nde neredeyse oynamayan oyuncu kalmadı. Türkiye'den birçok ünlü oyuncunun oynadığı dizi ünlü Hollywood yıldızı Sharon Stone'u da ağırlamış ve çok konuşulmuştu.

Aşkından mı öldürüldü?



Diziye Polat Alemdar'ın sevgilisini oynamak için giren Nefise Karatay, bir süre sonra senaryo gereği öldürülerek diziden çıkartıldı. Bu uzaklaştırmanın ardında Nefise Karatay-Cüneyt Özdemir aşkı olduğu söylenmişti.
B2L

İşte Muro'nun Sinema Filmi



Kurtlar Vadisi Pusu’nun fenomen karakterlerinden biri olan Muro’nun maceraları çok yakında beyaz perdede…

Pana Film’in bu yaz çekeceği sinema filminde Muro’nun (Mustafa Üstündağ) yanı sıra Çeto (Şefik Onatoğlu) ve Yıldırım da (Eray Türk) rol alacak. Filmin çekimlerine ağustos ayında başlanacak. Zübeyr Şaşmaz’ın çekeceği filmin konusu kısaca şöyle:

Cezaevinden çıkan Muro ile Çeto, devrimi köyden başlatmak üzere memleketlerine dönerler. İlk planları evlenip yuva kurmak, örnek birer devrimci olmaktır. Oysa köyde onları bir sürpriz beklemektedir. Muhtar, Muro ile Çeto’yu hapisteyken iki Rus kadınla evlendirmiştir. Muro ile Çeto’nun devrim ütopyasını gerçekleştirmeleri için; kadınları bulup boşanmaları gerekmektedir. Bunun için İstanbul’a dönen Muro ile Çeto’nun başına gelmeyen kalmaz. Çözümlemesini asla yapamayacakları bir örgütle karşı karşıya kalırlar…
B2L

Arşiv

Kurtlar Vadisi Gladio