Bu gece ‘Kurtlar Vadisi Terör’ geliyor ekrana, okumuşsunuzdur zaten ama duyunca şaşırmadınız mı? Ben şaşırdım ve çok da sevindim, kaldırılmasa veya yasaklanmasa en çok seyredilen-sevilen dizi olacaktı; gerçi PUSU da kendi meselesini anlatmakta. KV Terör başka olacaktı ama ondan eminim. Bir taraftan da içten içe kaldırıldığı için memnunum çünkü her akıtılan kanda, her göz yaşı dökülen evde diziye şüpheyle bakılabilecekti; bunu en azından birkaç yüzlü medya yapacaktı. Terör nedeniyle dökülen kanların hesabının diziden sorulması ise beni de en az yapımcılar kadar incitecekti.
Onlar bir ‘derdi’ anlatmaya cesaret etmişlerdi, bu cesareti sürdürecek destek gelmedi maalesef. Kendi gerçeğiyle yüzleşemeyen insanlar, korkanlar acaba terör nedeniyle ölenlerin haberlerini okurken hangi yüzleriyle aynaya bakmaktalar? Bu gece yayınlanmayan bölümü ile KV Terör gelecek ekrana, bir değişiklik olmazsa! Dizinin başladığı hafta (2 ve 3 Şubat) yapımcı-senarist Bahadır Özdener ile bir röportaj yapmıştım. “Terörü annelerin gözyaşı bitirecek” başlığıyla.
O röportajdan bazı cümleler aktarıyorum size Bahadır Bey’in ağzından: “Bu dizi, bu topraklarda yaşayan hiç bir vatandaşı birbirinden ayırmıyor, ayrımcılık yapmıyor. Hiçbir kültürle dalga geçmiyor, hiçbir değere saldırmıyor. Kurtlar Vadisi Terör, teröre dur diyen, bilinçlendiren, itidal ve akla davet eden bir dizi. İlle de bir ayrım yapacaksa bu dizi, teröre karşı çıkanları ve terörden yana olanları ayıracak. Dizide göreceğiniz tek ayrım budur…Terörün gözüken tarafını değil, gözükmeyen tarafını anlatmaya çalışacağız. Bu ülkede Türk-Kürt kardeştir. Biz böyle bili- yoruz. Birileri bir kavga çıkardı ve bu ateşi söndürmemek için ha bire körüklüyor. Ezilenler ise bu ülkede yaşanan Türk, Kürt ve diğer etnik kökenli insanlar.
Artık oyuna gelmemek için gerçekleri deşifre etmek mecburiyetindeyiz. İnsanı anlatan her hikayede olduğu gibi bu hikayede de seyircinin ilgisini çekecek, empati kuracağı çok şey var. Özellikle anneler ve kadınlar için. Asıl acıyı çeken anneler. Büyük çoğunlukla annelerin seyredeceğini düşündüğümüz bir iş olacak… Bu dizi bir şiddet dizisi değil… Terör, dünyanın her yerinde, sinema yapan, televizyon işi yapan insanları cezbeden bir tema. Bu topraklarda yaşayan herkesin yürekten hissettiği böylesi bir acıya kayıtsız kalamazdık. Bu mayınlı bir arazi, bu mayınlı bir toprak, ama bu toprak bizim toprağımız. Mayınlı diye sırtımızı çeviremezdik. Çevirmedik de... Bu dizide şunu anlatacağız; bu mayınları kimler satıyor, terör bu ülkenin başına örülen kaçıncı çorap ve eğer biz bu dramı kardeşlik bağı ile çözemezsek, bu ülkenin evlatları daha çok acı çekecek... Terör dediğiniz şey, A’dan Z’ye kısıtlı olmayan bütün kitleyi ilgilendiren bir konu. Herkesin evinin penceresinin içinden girebilen herkesin yüreğini dağlayan bir konu. Terör, Türkiye’nin yaşamaya mahkum bırakılmak istendiği bir konu.
Bizim bütün ekip arkadaşlarımız 70’li yıllarda doğmuştur ve herkesin evine bir şarapnel parçası isabet etmiştir. Herkesin bir tanıdığı kurşunlandı, cezaevine girdi, öldü. Sonra televizyonda sürekli terör haberlerini duymaya alıştık… Hayır, Türkiye terörle yaşamaya alışmak zorunda değil. Bizim insanımız barış içinde yaşamaya layıktır...”
Sadece hatırlatmak istedim; malum ya, biz çabuk unuturuz. Bu gece KV Terör’ü seyre- derken tüm ülke kan ağlayacak, yayıncı kuruluşu tebrik ediyorum cesaretleri ve duyarlılıklarından dolayı…